Çarkıfelek meyvesinin başlıca hastalıkları nelerdir ve nasıl kontrol edilebilirler? – Tutku Meyvesi Bitki Koruması
Antraknoz (Colletotrichum gloeosporioides)
Sıklıkla bitkinin fiziksel yaralanmasını takiben ortaya çıkan bir fungustur. Sürgünler uçlarından geriye doğru kıvrılmaya başlar, yapraklar buruşur ve ölür ancak genellikle sürgüne bağlı kalır. Gövdenin orta kısmında (genellikle enfeksiyon noktasından başlayarak) kararma görülebilir. Fungus bitkinin tabanına doğru hareket ettiğinden, enfekte olmuş kısımlar gözle görülür şekilde etkilenen kısmın en az 10 cm altından başlanarak budanırsa veyahut derine gömüler ya da yakılırsa etkisi azaltılabilir. Bitkinin yara almasından kaçınmak, tarla hijyenine dikkat etmekle birlikte enfeksiyon olasılığını büyük ölçüde azaltacaktır.
Antraknozdan etkilenen çarkıfelek bitkisi sürgünlerinin ölümü, (B) Antraknoza bağlı meyve çürümesi (Joy et al.,2012)
Bakteriyel Yaprak Lekesi (Pseudomonas syringae pv. passiflorae)
Bu hastalığa Pseudomonas syringae pv. passiflorae bakterisi neden olur ve çarkıfelek meyvesinin en ciddi hastalıklarından biridir. Yaprakları, gövdeleri ve meyveleri enfekte ederek ciddi ürün kayıplarına ve hatta bitkinin ölümüne yol açar. Yapraklarda, genellikle açık sarı bir halkayla çevrili, düzensiz yeşilimsi-kahverengi lezyonlara neden olur. Kontrol edilmezse ciddi yaprak dökülmesine neden olabilir. Bu hastalık olgunlaşmamış meyveleri etkiler. Gövdelerdeki ilk enfeksiyon belirtileri küçük, hafif basık, koyu yeşil, ıslak görünümlü lekelerdir. Bunlar açık kahverengi rengine ve belirgin şekilde basık yaralara dönüşür. Yaşlı ağaçlarda belirtiler küçük, biraz basık, halka şeklinde koyu yeşil pürüzsüz lekelerden, sürgünleri tamamen sarabilen ve asmaları öldürebilen büyük, koyu kahverengi çatlaklara kadar değişir. Küçük ve koyu yeşil lekeler meyve üzerindeki enfeksiyonun erken belirtileridir.
Kahverengi Leke
Alternaria passiflorae ve A. alternata'nın neden olduğu bu mantar hastalığı yapraklar, gövdeler ve meyveler dahil olmak üzere çarkıfelek bitkisinin birçok kısmını etkilediği için önemli bir tehdittir. Belirtiler başlangıçta yapraklarda küçük kahverengi lekeler olarak ortaya çıkar, giderek büyür ve düzensiz şekillere evrilir. Gövdelerde, uzun koyu kahverengi lezyonlar tipik olarak gövde-yaprak birleşim noktası yakınında veya gövdenin tel gibi destek yapılarıyla temas ettiği yerlerde ortaya çıkar. Enfeksiyon bu noktalardan yayılır ve gövde tamamen hasta olduğu vakit etkilenen sürgün aniden solar ve meyvelerde çürümelere yol açar.
Bu hastalık çarkıfelek bitkileri için önemli bir tehdit oluşturmakta ve etkisini en aza indirmek için uygun yönetim stratejilerinin uygulanması gerektirmektedir.
Kahverengi leke hastalığından etkilenen çarkıfelek meyvesi (Joy et al., 2012)
Phytophthora Kök ve Taç Çürüklüğü
Çarkıfelek bitkilerini etkileyen yaygın bir hastalıktır. Phytophthora mantar cinsinin türleri de dahil olmak üzere çeşitli patojenler neden olur. Yaygın olarak bulunan patojenler Phytophthora cinnamomi ve Phytophthora nicotianae'dir. Bu mantarlar bitkilerin ölümüne neden olabilir, ancak çoğunlukla neden oldukları hasarın Fusarium tarafından bitkinin taç çürüklüğünden ölmesine yol açtığı düşünülmektedir. Phytophthora kök ve taç çürüklüğü hem olgun bitkileri hem de fide aşamasındaki genç bitkileri etkileyebilir. Hastalık başlangıçta yaprakların sararması ile karakterize olan hafif kloroz olarak ortaya çıkar. Enfeksiyon ilerledikçe bitkide solgunluk, yaprak dökümü ve nihayetinde ölüm meydana gelir. Hastalık ilk başta belirli yerlerde görülür ve bir bitkiden diğerine yayılabilir. Sıcaklıkların 26°C ile 30°C arasında değiştiği yağmur dönemlerinde ve killi topraklarda daha yaygın görülür. Hastalığın gelişmesi ve yayılması için en uygun sıcaklık 37°C'dir. Drenajı iyileştirmek Phytophthora riskini azaltabilir.
Phytophthora nicotianae'nin neden olduğu çarkıfelek taç çürüklüğü (Joy ve ark., 2012)
Kök Boğazı Çürüklüğü
Çarkıfelek meyvesinde ani solmalara, yaprak ile meyve dökülmesine ve ölüme neden olan önemli bir hastalıktır. Her zaman çarkıfelek meyvesinin ticari üretimini sınırlayan önemli bir faktör olmuştur. Bu hastalıktan mustarip bitkilerden bir dizi Fusarium çeşidi izole edilmiştir. Bu durum genellikle toprak yüzeyine yakın yerlerde çatlaklar, mekanik hasar ya da sümüklü böcek/salyangoz gibi zararlıların neden olduğu yaralarda ortaya çıkar. Öncelikle çarkıfelek bitkisinin alt kısmını, toprak yüzeyinin hizasını veya kök boğaz alanını etkiler. Enfekte olmuş bitkilerde taç veya alt gövdede koyu renkli, çökük lezyonlar veya çürükler görülür. Bu lezyonlar renksiz, kahverengi veya siyah olabilir. Hastalık ilerledikçe, enfekte olmuş bitkilerin yapraklarında solgunluk ve genel bir güç (vigor) azalması görülür. Solma ilk başta dallarda meydana gelerek zamanla tüm bitkiye yayılabilir. İlerlediği taktirde tüm çarkıfelek bitkisinin ölümüne yol açabilir. Çürüme ve solmanın birleşimi bitkinin kendini sürdürme kabiliyetini azaltarak sonuçta ölümüne neden olur. Ne yazık ki bu hastalık için bilinen bir kontrol yoktur, bu nedenle enfeksiyon riskini azaltmak için yapılabilecek her şey faydalı olacaktır. Bunlar arasında hava ve iklim koşullarından en az zarar görecek arazilerin seçilmesi, her kış eğrelti otu veya benzeri bir malzeme ile düzenli don koruması yapılması, aletler, gübre veya herbisitlerin bitkinin toprak altı kısımlarına zarar vermesinin önlenmesi sayılabilir.
Ayrıca bitkiyi mantar gelişimini destekleyen, sümüklü böcek ve salyangozları barındıran yabani otlardan uzak tutmak da iyi bir önlemdir. Sümüklü böcek peletleri bu zararlıları kontrol etmeye yardımcı olacaktır. Bu hastalıktan mustarip bitkiler dikkatlice sökülmeli ve yakılarak imha edilmelidir.
Beyaz çürüklüğü (Sclerotinia sclerotiorum)
Sclerotinia sclerotiorum, çarkıfelek bitkilerini etkileyebilen ve Beyaz çürüklük olarak bilinen bir hastalığa neden olan bir mantar patojenidir. Bu mantarın geniş bir konakçı aralığına sahip olduğu ve çarkıfelek bitkisi de dahil olmak üzere çeşitli bitkileri enfekte edebileceği bilinmektedir.
Beyaz çürüklüğün karakteristik bir özelliği olarak sap, yaprak ve meyve gibi bitki kısımlarını kaplayan beyaz, pamuksu bir miselyum üretir. Enfekte olmuş bitki dokularında nekrotik hale gelen (kahverengi veya siyaha dönüşen) nemli görünümlü lezyonlar gelişir. Enfeksiyon çoğunlukla asmaların 16-24 saat nemli kaldığı ve sıcaklıkların 15 ila 20◦ C aralığında olduğu dönemde meydana gelir. Bu lezyonlar yapraklarda, gövdelerde, çiçeklerde ve meyvelerde görülebilir. Etkilenen bitki dokuları yumuşayarak yaprakların, gövdelerin ve meyvelerin çürümesine yol açar. Etkilenen meyve ileri aşamalarda çökebilir ve beyaz çürüklük miselyumu ile kaplanabilir. Sclerotinia sclerotiorum, sklerotia adı verilen küçük, koyu renkli ve sert yapılar üretir. Bu sklerotia enfekte olmuş dokuların içinde, toprak yüzeyinde veya bitki kalıntılarında bulunabilir. Mantarın hayatta kalmasında ve yayılmasında önemli bir rol oynarlar.
Beyaz çürüklük özellikle çiçeklenme ve meyve verme aşamalarında serin ve nemli koşullar altında görülür. Spor yoluyla yayılır ve bu sporlar rüzgâr, su veya kontamine olmuş ekipman veya personel aracılığıyla yayılabilir.
Çarkıfelek bitkisinde beyaz çürüklüğün yönetimi sanitasyon, ürün rotasyonu, fungisit uygulamaları ve dayanıklı çeşitler gibi çeşitli stratejileri içerir.
Sclerotinia sclerotiorum'un çarkıfelek bitkileri üzerindeki etkisini en aza indirmek ve popülasyon içinde yayılmasını önlemek için erken tespit, düzenli denetim ve hızlı yönetim stratejileri şarttır.
Septorya Yaprak Lekesi
Septoria 'nın üç türü leke hastalığına neden olabilir. Septoria fructigena, S. passifloricola ve S. passiflorae. Bunlar arasında S. pass ifloricola daha yaygın görünmektedir. Bu hastalık çarkıfelek bitkilerinin yapraklarını, gövdelerini ve meyvelerini etkiler. Çarkıfelek yetiştirilen bölgelerde yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Patojen hem yapraklara hem de meyvelere saldırarak yapraklarda ve gövdelerde küçük kahverengi lekeler oluşturur. Bu lekeler birleşerek meyvenin geniş alanlarını kaplayabilir. Enfekte meyve düzensiz olgunlaşabilir, hatta tamamen çürüyerek işleme sırasında meyve kalitesini olumsuz etkileyebilir. Hafif bir enfeksiyon bile önemli ölçüde yaprak ve meyve hasarına neden olarak yaprak dökülmesine ve erken meyve kaybına yol açabilir. İlk enfeksiyon meyve üzerinde yaprak ve saptakine benzer küçük lekeler şeklinde görülür. Birçok fungal hastalık gibi yüksek nemli ortamlarda gelişir. Bu nedenle bitkiler efektif bir şekilde budanmadığında ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Hastalık enfekte tohumlar yoluyla bulaşabilir ve meyve işleme fabrikalarından veya atık tohumların kullanılması yayılmasını kolaylaştırmıştır. Hastalık, bitkinin erken dönemlerinde tohumla yoluyla bulaşır ve su yoluyla arazide hızla yayılır. Mantarın büyümesi için optimum koşullar 5◦ ila 35◦ C arasında değişen sıcaklıklardır. Enfekte fidelerin muayene edilmemesi ve uzaklaştırılmaması hastalığın yayılmasına yol açar. Sonuç olarak bazı arazilerde yüksek düzeyde enfeksiyon görülmektedir. Şu anda çarkıfelek meyvesi için ruhsatlı sadece bir tane fungisit bulunduğundan fungisit kullanımı sınırlıdır. Septoria passiflorae ile mücadelede en etkili yaklaşım hastalığı önlemektir. Fide üretimi için tohumların alındığı meyvelerin dikkatli bir şekilde seçilmesini ve yetiştirme süresi boyunca kapsamlı denetim ve hijyen uygulamalarının sürdürülmesi en garanti önlemlerdir.
Çarkıfelek bitkisinde Septoria yaprak lekesi belirtileri (A)(B) Meyve (Joy ve ark., 2012)
Cladosporium Çürüklüğü
Sorumlu patojen Cladosporium oxysporum'dur. Cladosporium ile enfekte olan bitkilerin yapraklarında küçük dairesel lekeler görülür. Başlangıçta bu lekeler yarı saydamdır ve daha sonra mantarın spor ürettiği yeşilimsi gri merkezlerle beraber nekrotik hale gelir. Bu lezyonlar yapraklara nüfuz ederek damar dokuları etkileyebilir ve yaprak dökülmesine yol açabilecek deformasyonlara neden olabilir. Benzer lekeler tomurcuk çanak yapraklarında veya çiçeklerde de görülebilir. Çiçek tomurcukları üzerinde gelişen lezyonlar canlı tomurcuk sayısını önemli ölçüde azaltabilir. Dallarda ve dal uçlarında oluşan ilk lezyonlar yapraklarda bulunanlara benzer. Yine daha sonra mantarın üreme dokularını ürettiği yeşilimsi gri, uzun ve içe basık pamukçuklara dönüşürler. Yara dokusundan etkilenen dallar zayıflar ve rüzgârda kırılmaya müsait hale gelir. Küçük meyvelerde belirtiler küçük koyu dairesel lezyonlar ve hafif içe basık noktalar şeklinde ortaya çıkar. Daha büyük meyvelerde, kabuktaki lezyonlar mantarımsı, belirgin ve kahverengimsi hale gelir. Ancak bu lezyonlar meyvenin içine nüfuz etmez ve bu nedenle meyve suyu kalitesini etkilemez. Aynı meyve üzerinde birden fazla lezyon oluşması deformasyonlara ve bodurlaşmaya neden olabilir. Hastalık öncelikle yapraklar, dallar, çiçek tomurcukları ve meyveler gibi genç dokuları etkiler. Uygun şekilde kontrol edilmediğinde önemli hasara neden olabilir. Tarla koşullarında dalların ölümüne neden olabilir, çiçeklenmeyi geciktirebilir ve meyvenin ticari kalitesini düşürebilir.
Çarkıfelek Bitkisinde Uyuz Belirtileri (A) Yaprak (B) Meyve (Joy et al.,2012)
Thielaviopsis Kök Çürüklüğü
Ağır topraklarda yetişen çarkıfelek bitkisini etkileyebilen başka bir mantar hastalığıdır. Thielaviopsis basicola'dan kaynaklanır. Enfekte olmuş bitkiler verimsizdir ve yapraklarının rengi sağlıksızdır. Kökler çürüme belirtileri gösterir ve çoğunlukla kararır.
Hafif enfeksiyonlarda kök kaybı ile toprak üstü kısımların büyümesini dengelemek için kapsamlı bir budama bitkilerin kurtulmasını ve meyve vermesini sağlayabilir, ancak ciddi şekilde enfekte olmuş bitkiler sökülmeli ve taze fidanlarla değiştirilmelidir.
Gövde Çürüklüğü
Bu hastalıktan sorumlu mantarlar Haematonectria haematococca ve Fusarium solani'nin homotalik (aynı tallus üzerinde erkek ve dişi üreme organları bulunması) suşlarıdır. İlk gözle görülür belirti, bitkinin toprak üstü kısımlarında hafif bir çökme ve ardından yaprak renginin soluk yeşil bir tona dönüşmesidir. Daha sonra solgunluk ve yaprak kaybı meydana gelir ve bitkinin gövdesini çevreleyen nekroz bitkinin ölümüne yol açar. Nekroz tipik olarak toprak hizasından 2 ila 10 cm yukarıya uzanır. Ayrıca köklere de yayılabilir. Hasta gövdenin kabuğundaki şişme ve çatlaklar, mor lezyonlar ve yüksek bağıl nem koşullarında kırmızımsı lezyonlara dönüşür. Genel olarak bitkiler dikimden sonraki bir ila iki yıl içinde etkilenir, ancak patojenin daha önce mevcut olduğu bölgelerde daha erken ortaya çıkabilir.
(A) Fusarium solani’den kaynaklanan; asmada şişlik (B) Çarkıfelek bitkisinde Haematonectria haematococca 'nın beyaz miselyumu ve kızıl peteşisi (Joy ve ark.,2012)
Çarkıfelek Woodiness Hastalıkları kırmızı peteşi
Sorumlu patojenleri çarkıfelek woodiness virüsü (PWV), salatalık woody virüsü (CWV), and alfalfa mozaik virüsüdür. Hastalık bu virüslerin sadece birinden veya kombinasyonlarından kaynaklanabilir.
PWV, CWV ve AMV
Sorumlu patojenler: çarkıfelek woodiness virüsü (PWV), salatalık woody virüsü (CWV) ve alfalfa mozaik virüsü (AMV) veya bunların bir kombinasyonu ya da muhtemelen diğer virüslerdir.
Bu viral hastalığın ana belirtisi meyve kabuğunun kalınlaşması ve sertleşmesidir ve bu da daha küçük meyve boyutuna ve meyve suyu içeriğinde önemli bir azalmaya neden olur. Yapraklar genellikle sarı bir mozaik desenine sahip ve buruşuktur. Enfekte olmuş bitkiler bodurlaşır ve enfeksiyonun zamanlamasına bağlı olarak ticari değerini kaybedebilir. Virüs, Cucurbitaceae familyasına ait bitkilerde, muzlarda ve çeşitli yabani otlarda bulunabilir. Başta yaprak bitleri olmak üzere, böcekler ve kontamine olmuş tarla aletleri gibi mekanik yollarla bulaşır. Enfekte bitkiler strese maruz kalmadıkları sürece belirti göstermeyebilir. Ancak kuraklık, besin eksikliği veya soğuk hava gibi stres faktörleri nedeniyle yetiştirme koşulları da uygun olmadığında virüs aktif hale gelir ve tek çözüm etkilenen bitkileri imha etmektir. Kenya'da bu virüs çarkıfelek tarlalarını ciddi şekilde etkilemiş ve bazı yetiştiricilerin çarkıfelek meyvesi üreticiliğini bırakmasına yol açmıştır. Hastalık, yapraklarda sarı benekler olarak ortaya çıkar, buruşma ve büzülme takip eder. Gövdelerde kısalan boğum aralarıyla beraber yapraklarda kümelenme ve bodurlaşma görülür. Virüs meyvede kalın, sert ve düzensiz odunsu dokuların gelişmesine neden olur, genellikle karakteristik kabuklar ve çatlaklar oluşturarak posa veriminin önemli ölçüde azalmasına neden olur.
Kontrol önlemleri arasında yalnızca virüssüz bitkilerin dikilmesi ve ciddi şekilde enfekte olmuş asmaların sökülüp yeni fidelerle değiştirilmesi yer alır. Hastalığı bulaştırdığı için yaprak biti popülasyonlarının özenle kontrol edilmesi tavsiye edilir. Asmalar enfekte olduktan sonra bilinen uygulanabilecek bir kontrol yöntemi yoktur. Enfekte bitkiler tespit edilmeli ve araziden uzaklaştırılmalıdır. Gerekirse, budama aletlerini bitkiler arasında ve arazinin farklı kısımlarında kullanırken %1'lik çamaşır suyu çözeltisi kullanarak dezenfekte edin, ardından sirkede nötralize edin ve aletlerinizi uygun koşullarda saklayın. Şu anda bu virüse karşı dirençli çarkıfelek çeşidi olmadığını unutmayın. Bu nedenle, enfeksiyonun ve virüs semptomlarının gelişmesini önlemek en büyük silahımızdır. Önleyici tedbirler başarısız olduğunda hastalığın belirtilerini gösteren tüm bitkileri sökmek ve yok etmekten başka çareniz kalmaz.
Çarkıfelek meyvesinde hastalık semptomları (Joy et al.,2012)
Hastalığın neden olduğu buruşuk yaprak (B) CWV'nin neden olduğu çarkıfelek yapraklarının dökülmesi (Joy ve ark.,2012)
Mozaik Hastalığı
Salatalık Mozaik Virüsü (CMV)
Bu virüs çarkıfelek bitkileri üzerinde PWV'den daha az yıkıcı etkiye sahiptir ve çok yaygın değildir. Enfekte olmuş bitkilerde yaprak ve sürgün büyümesi düzensizleşir, özellikle de genç dokularda bu düzensizleşmeyi tespit etmek daha kolaydır. Genellikle yapraklar ve meyvelerde halka şeklinde lekeler gelişir (yapraklarda belirgin bir sarı, meyveler olgunlaştıkça yeşil ila yeşilimsi sarı). Virüs yaprak bitleri, tohumlar ve diğer fiziksel yollarla yayılır.
CMV çok geniş bir konukçu yelpazesine sahip olduğundan (birçok yaygın sebzenin yanı sıra yabani otlar da dahil olmak üzere 1.200'den fazla bitki türünde görülebilir) bir araziye girdikten sonra kontrol edilmesi zordur. Enfekte bitkiler hastalık belirtileri gösterir göstermez sökülmeli ve imha edilmelidir. PWV'de olduğu gibi bu virüsü yönetmenin anahtarı, dikkatli fide ve tohum seçimi ve hijyen uygulamalarını takip etmek önemlidir.
Çarkıfelek Sarı Mozaik Virüsü (PaYMV)
Enfekte olmuş bitkilerde parlak sarı bir mozaik ağ ve yapraklarda kırışıklıklar görülür. Virüs asıl olarak çarkıfelek meyvesinde bulunabilen etçil böcek Diabrotics speciosa aracılığıyla bulaşabilir. Yapraklarında mozaik veya damar açılması belirtileri görülen asmalar sökülmeli ve imha edilmelidir. Toprak hizasına yakın yerlerde çürükler veya gövde üzerinde lezyonları görülebilir ama 5-7 yıl gibi uzun bir süre sonra yavaş yavaş azalabilir. Böyle bir durumda, tercihen yeni bir arazide yeni fideler yetiştirilmesi tavsiye edilir.
Sarı mozaik virüsünden etkilenmiş çarkıfelek yaprağı ve sağlıklı yaprak üzerindeki belirtileri (Joy ve ark., 2012)
Çarkıfelek Hastalıkları İçin Entegre Zararlı Yönetimi (IPM)
Meyve üretimindeki hastalıklar mantarlar, bakteriler, virüsler, nematodlar, mikoplazmalar veya protozoanlar gibi çeşitli zararlılardan kaynaklanabilir ve çarkıfelek bitkilerinin verimliliğini önemli ölçüde azaltabilir. Ayrıca olumsuz hava koşulları veya besin dengesizliklerinden (besin eksikliği veya toksisite) kaynaklanan bozukluklar hastalıklara benzer belirtiler gösterebilir. Bu yüzden problemi belirlemek ve uygun önleyici tedbirleri doğru bir şekilde uygulamak çok önemlidir. Koruma, zararlıları ve hastalıkları yönetmenin anahtarıdır.
Fidelikte Yönetim
Fidelikler diğer meyve ağacı bitkilerinden izole edilmiş bir yerde bulunmalıdır. Mümkünse fidelik arazisinin rotasyona tabi tutulması ya da en azından fideliğin meyve fidesi yetiştirilen bölümünün her yıl yenilenmesi tercih edilir (özellikle eski fidelerin yok edilmesine dikkat edilmelidir). Tohumlar önce yataklara ekilir ve daha sonra saksılara/diğer yataklara nakledilirse, tohumları sıralarda 1 cm ve sıralar arasında 10 cm mesafe olacak şekilde yerleştirmek önemlidir. Daha yakın aralıklar hastalığın gelişmesini ve yayılmasını hızlandırabilir. Fideler çıktıktan ve 2 yaprağa sahip olduktan sonra, tercihen plastik torbalara/saksılara "dikilmelidir". Fideler her gün dikkatlice incelenmeli ve herhangi bir hastalık veya böcek istilası belirtisi gösteren tüm fideler imha edilmelidir.
Hastalıklardan kaçınmak için tavsiyeler:
- Dayanıklı çeşitler kullanın
- Toprakta yaşayan çeşitli patojenleri ortaya çıkarmak için derin toprak işleme
- Fazla suyu uzaklaştırmak için uygun bir drenaj sistemi
- Sadece kaynağı bilinen tohumların kullanılması
- Hastalıkların yayılmasını önlemek için erken enfekte olmuş bitkilerin imhası
Dikim Sırasında Yönetim
- Dikim yapılacak çukura ekimden en az 4 hafta önce 40 ila 50 cm derinliğe kadar kompost gübre karıştırılmalıdır
Büyüme sezonu sırasında yönetim
- Arazi haftada en az bir kez kontrol edilmelidir
- Hastalık belirtileri gösteren bitkiler imha edilmelidir
- Düşen tüm bitki materyalleri (meyveler, yapraklar) düzenli olarak toplanmalı ve tarladan uzaklaştırılmalıdır
- Sadece kritik aşamalarda sulama yapılmalıdır
- Çürümüş meyveleri, dalları ve yaprakları ayıklayın. Mantar hastalığı belirtileri gösteren yapraklar/meyveler/sürgünler uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir
- Budama, asmaların uykuda olduğu kış aylarında, bitkinin yere sarkan alt kısımlarıyla sınırlandırılmalıdır
- Hastalık ve böceklerin rüzgarla yayılmasını azaltmak için rüzgâr perdesi dikilmelidir
- Yağışlı koşullarda hasattan kaçının
- Budama makası ve bıçak gibi aletler farklı araziler arasında sterilize edilmelidir.
- Aletler ve işçilerin elleri bir arazide çalıştıktan sonra diğerine geçmeden önce temizlenmelidir
- İşçiler her zaman en genç tarlalardan başlamalı ve giderek daha yaşlı olanlara geçmelidir. Bu yöntem hastalıkların daha yaşlı (ve enfekte olma olasılığı daha yüksek) tarlalardan daha genç (ve daha hassas) tarlalara taşınma olasılığını azaltacaktır
Üreme sezonu boyunca yönetim
- Mahsul kalıntılarını yok edin.
- Çürümüş meyveleri, dalları ve yaprakları toplayın ve imha edin.
Diğer Dikkat Edilmesi Gerekenler
Birçok üretici, düştükten sonra çürüdüklerinde bir "gübre" kaynağı olacağına inandıkları bitki materyallerini tarlada bırakma eğilimindedir. Ancak bu potansiyel olarak enfekte olmuş materyalin hastalığı yayabileceği riskini azaltmak için tüm ölü bitki materyallerini kaldırmak daha mantıklı ve güvenlidir. Budama her durumda tavsiye edilirken, hastalığın yayılmasını önlemek için budama aletleri bitkiler arasında temizlenmelidir.
! Meyve bitkileri arasında geniş bir aralık bırakın ve mümkünse başka bir türle beraber birlikte ekim yapın
Hem hastalık bulaşma olasılığını azaltmak hem de arazide nem birikmesini önlemek için geniş bir aralık bırakılması önerilir.
Viral hastalıkların ve diğer hastalıkların tek tür ekilen/dikilen meyve tarlalarında, özellikle diğer bitkilerin yakınına ekildiğinde/dikildiğinde ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Birlikte ekim, üreticilerin sınırlı araziyi boşa harcamadan daha geniş bir arazi kullanmasına olanak tanır ve bitki çeşitliliğindeki artış da hastalık ve/veya böcek istilası riskinin azalmasını sağlayabilir.
! Toprağı malç gibi kalın bir organik madde tabakasıyla kaplı tutun. Bu sayede kurak mevsim boyunca toprak neminin korunmasına yardımcı olur, şiddetli yağmurlar sırasında toprak kaynaklı hastalıkların bitkiye bulaşma ihtimalini azaltır ve toprakta pupa formunda olan trips gibi zararlıların ortaya çıkmasını azaltır.
Çarkıfelek meyvesi yetiştiriciliği hakkında daha fazla bilgi edinin
Çarkıfelek Meyvesi (Passion Fruit): Tarihçesi, Kullanım Alanları ve Besin Değeri
Çarkıfelek Meyvesinin Türleri-Çeşitleri ve Bitki Özellikleri
Çarkıfelek Meyvesi: Toprak ve İklim Gereksinimleri, Arazi Hazırlığı ve Dikim
Çarkıfelek Bitkisinin Budanması ve Terbiyesi
Çarkıfelek Bitkilerinin Çoğaltılması ve Çardaklanması
Çarkıfelek Bitkisinin Bakımı: Çarkıfelek Meyvesinin Sulanması ve Gübrelenmesi
Çarkıfelek Meyvesi: Hasat, Verim ve Depolama
Referanslar
Kashyap PL, Kumar S, Srivastava AK (2017) Nano diagnostics for plant pathogens. Environ Chem Lett 15:7– 13.
Joy P. P. & Sherin C.G. 2012. Pineapple Research Station (Kerala Agricultural University), Vazhakulam-686 670, Muvattupuzha, Ernakulam, Kerala, India. Tel. & Fax: 0485-2260832, Email: [email protected], [email protected], Web: www.kau.edu/prsvkm
Joy P. P. & Sherin C.G. 2013. Pineapple Research Station (Kerala Agricultural University), Vazhakulam-686 670, Muvattupuzha, Ernakulam, Kerala, India. Tel. & Fax: 0485-2260832, Email: [email protected], [email protected], Web: www.kau.edu/prsvkm
Diseases fro Passionfruit, 2023 NZ Passionfruit Growers Association
Passion Fruit – Crop Stage Wise IPM, Vikaspedia, Ministry of Electronics & Information Technology