Kavun nasıl yetiştirilir? Kavun yetiştiriciliği karlı mıdır? – Bilmemiz gereken her şey!

kavun yetiştiriciliği ve bakımı

Açık tarlada ticari kavun yetiştiriciliği – rasyonel ve ölçekli bir şekilde yapılırsa – iyi bir gelir kaynağı olabilir. Kavun yetiştiriciliğindeki sınırlayıcı faktör her zaman iklimdir. Bitkinin anavatanı Afrika’dır. Düşük sıcaklık oranlarına ve dona karşı son derece hassas bir bitkidir. Toprak sıcaklığı 18 °C’nin altına düşmemelidir ve ortalama 18 ila 35 ° C sıcaklık gerekir. Kısacası, çoğu profesyonel kavun yetiştiricisi, korumalı bir iç mekanda tohumdan kavun üretmeye başlar. Genç fidelerin büyümesini ve dikim işlemine hazır olmalarını beklerken, toprak hazırlığı yaparlar. Toprağı sürerler, ocak veya karıklar oluştururlar ve karık aralarına siyah polietilen bir kaplama yerleştirirler. Siyah kaplama toprağın ısınmasına yardımcı olur ve aynı zamanda yabancı otların da büyümesini önler. Ayrıca damlama sulama sistemini kurarlar. Bazı yetiştiriciler, bitkileri açık alana dikmeden önce 3-6 gün sertleştirme tekniği (soğuğa dayanıklılık v.s) uygularlar. Fideler dikim için hazır olduklarında, fideleri dikmek için plastik kaplamaların üzerine küçük delikler açarlar. Çoğu durumda gübreleme, damlama sulama ve yabancı ot mücadelesi gibi uygulamalar uygulanır. Meyve seyreltme de yapılır. Bu, profesyonel kavun yetiştiricilerinin, besin kaynaklarının daha az ama daha büyük ve daha tatlı meyvelere aktarılmasını sağlamak için deforme olmuş veya az gelişmiş kavunları çıkardığı anlamına gelir. Ticari kavun çeşitlerinin çoğu, dikim işleminden 78-90 gün sonra hasat edilebilir. Hasat sadece elle, makasla veya bıçakla yapılabilir. Hasattan sonra kavun yetiştiricileri, mahsulden geri kalanını sürerek imha ederler. Ayrıca, hastalıklarla mücadele etmek veya toprağın besin değerlerinin tükenmesini önlemek için mahsul değişimi yaparlar. Genel bir kural olarak, aynı toprakta Cucurbitaceae (Kabakgiller) ekimi iki yıl üst üste yapılmamalıdır. 

Ticari Olarak Açık Kavun Yetiştiriciliği- Kavun Yetiştirme KılavuzuÖncelikle, uygulayacağımız yetiştirme yöntemini ve bölgemizde yetişen kavun çeşitlerini seçmek çok önemlidir. Kavun yetiştirmenin iki yöntemi vardır: Tohum ekimi ve fide dikimi.

Tohumdan/Çekirdekten Kavun Yetiştirme Yöntemi

Açık kavun yetiştiriciliğinde, ekim işleminden hasada kadar ortalama 100 ila 130 gün gerekir. Ancak, tohumdan kavun yetiştirmek istiyorsanız, bilmeniz gereken bazı gerçekler vardır. Öncelikle kavun tohumlarının çimlenmesi için tohumların en az 18 °C toprak sıcaklığına ihtiyaçları vardır. Ayrıca, tohumların çimlenmesi için optimum nem seviyesi olması önemlidir. Aşırı sulama zararlı olabilir. Bazı üreticiler tohumları tarlaya ekmeden bir gün önce toprağı iyice sular ve tohumlar filizlenene kadar tekrar sulamazlar. Ancak, toprak yeterli miktarda suyu korumakta zorluk çekiyorsa, bu durumda bu iyi bir teknik değildir. Çoğu üretici normalde sıra veya ocak usulü ekim yapar. Ekim işleminden önce gübreleme uygulamamışlarsa, derin ve geniş (35-40 cm) çukur açarlar ve gübreleme uygularlar. Toprağı gübre ile karıştırırlar ve ocak oluştururlar. Devamında, her ocağa 3 cm derinlikte 3-5 adet tohum ekerler. Toprağın bu aşamada yeterli nem oranı olması çok önemlidir. Ekim mesafelerine gelince, yaygın olarak tohumlar arasında 90-120 cm ve sıralar arasında 150-180 cm mesafe bırakılır. Fideler 1-2 gerçek yaprak geliştirdiği zaman, birçok üretici seyreltme uygular ve ocak başına 2-3 sağlıklı fide kalır. 

1 g kavun tohumu 25-30 tane tohum içerir. Birçok üretici hektar başına 0,25-0,4 kg tohum kullanmaları gerektiğini bildirmiştir. Kavun tohumları hava ve toprak şartlarına bağlı olarak 4-7 günde çimlenir. Don tehlikesi olan bölgelerde yetiştiriciler, tohum yataklarında kontrollü koşullar altında ekim yapmayı ve devamında açık alana dikim yapmayı tercih ederler. Ekim işlemi, dikim işleminden 2-3 hafta önce kapalı alanlarda yapılır. Bazı üreticiler, fidelerin dikim işleminde önce 3-6 gün boyunca fidelere sertleştirme teknikleri uygularlar.

Aşısız Fide Usulü Kavun Yetiştirme Yöntemi

Yaygın olarak kullanılan bir başka yöntem, aşısız fide satın almaktır. Bu yöntemi uygulamayı düşünüyorsak, dikeceğimiz kavun çeşidini dikkatlice seçmek çok önemlidir. Örneğin, bölgemizdeki tarlalarda hastalıklar, zararlılar, toprağın düşük pH veya tuzluluk seviyeleri ile ilgili problemler varsa her kavun çeşidi yetiştirilemez. Bazı kavun çeşitleri bu faktörlerin bazılarına dayanıklıdır, bazıları ise değildir. Çoğu üretici 3-6 haftalık fide satın almayı ve dikim yapmayı tercih eder. Bu noktada, fideler 1-3 gerçek yaprak geliştirmişlerdir.

Aşılı Fide Usulü Kavun Yetiştirme Yöntemi

Aşılama, iki farklı bitki dokusunu birleştirip tek bir bitki haline getirmek için yapılan yaygın bir tekniktir. İlk bitkinin üst kısmına çelik/kalem denir ve anaç olarak adlandırılan ikinci bitkinin kök sistemi üzerinde yetişir. Sonuç olarak, iki farklı bitkinin tüm avantajlarını birleştiren bir bitki oluşur. Bazı üreticiler anaç ve çelik olarak kullanacakları bitkileri tohumdan yetiştirmeyi tercih ederler. Sonra aşılama işlemini kendileri yaparlar, diğer yetiştiriciler ise yasal satıcılardan sertifikalı aşılanmış fide satın alırlar. Günümüzde yaygın olarak kullanılan bazı fideler C. maxima × C. moschata‘ya aşılanmış Cucumis melo L hibritleridir. 

Kavunun Toprak İstekleri ve Kavun Yetiştiriciliğinde Toprak Hazırlığı 

Kavun, organik maddece zengin, hafif kumlu, pH değeri 6 ila 6,5 arasında olan topraklarda en iyi şekilde yetişir. Aşırı sulu toprakları sevmez. Yetersiz drenajı ve havalandırması olan ağır killi topraklardan kaçınılmalıdır. Kavun yetiştiriciliğinin karlı olabilmesi ve yüksek verim elde edebilmek için ekim işleminden önce kapsamlı bir toprak hazırlığı yapmak gerekir. 

Temel toprak hazırlığı kavun fidelerinin dikim işleminden yaklaşık 3 ay önce başlar. Bu dönemde çiftçiler tarlayı pulluk ile iyice sürerler. Sürme işlemi, toprağın havalandırılmasını ve drenajını olumlu yönde etkiler. Aynı zamanda, sürme işlemi, taş ve diğer yabancı nesneleri topraktan çıkarır. Ekim işleminden bir hafta önce, birçok çiftçi, daima yerel lisanslı bir tarım uzmanına danıştıktan sonra, organik gübre veya kimyasal gübre ile dikim öncesi gübreleme uygular. Kavun bitkilerinin büyüyebilmeleri için daha fazla alana ihtiyaçları vardır, bu nedenle çiftçiler fideleri önceden belirlenmiş mesafelere dikerler. Sonuç olarak, dikim öncesi tüm tarlaya temel gübreleme uygulamak için hiçbir sebep yoktur. İyi bir teknik, dikim yapılacak sıraları belirlemek ve devamında bu sıralara gübreleme uygulamaktır. Bu işlemden bir gün sonra, damlama sulama borularını döşemek için uygun bir zamandır. Sulama sisteminin kurulumundan sonra, bazı çiftçiler toprak analizi ile dezenfeksiyon sonucuna bağlı olarak sulama sistemi üzerinden toprak dezenfektanları uygulayabilirler (bölgenizdeki lisanslı bir tarım uzmanına danışın).

Bir sonraki ve en önemli olan adım (özellikle dikim döneminde optimum toprak sıcaklığına sahip olmayan ülkelerde) polietilen kaplamadır. Birçok üretici, sıraları siyah veya yeşil (IRT) veya siyah plastik kaplamalar ile kaplar. Bu yöntem, kök bölgesi sıcaklığını optimum seviyelerde (> 18 ° C) korumak ve yabancı otların büyümesini önlemek için uygulanır. Bu şekilde, bitkinin büyümesini olumlu yönde etkilerken, yabancı otlar ile etkili bir şekilde mücadele edilir.

Kavun Dikimi, Dikim Mesafeleri ve Hektar Başına Bitki Sayısı

Çoğunlukla, açık kavun yetiştiriciliğinde dikim işlemi için en uygun dönem baharın ikinci yarısıdır. Bu dönemde, çoğunlukla don tehlikesi bitmiştir. Çiftçiler genellikle 3 ila 6 haftalık bitkileri tercih ederler. Bu noktada bitkiler 1 ila 3 gerçek yaprak geliştirmiştirler. 

Dikimden aylar önce başlayan tüm hazırlık adımlarından sonra (sürme işlemi, temel gübreleme, toprak işleme, sulama sistemi kurulumu ve plastik  kaplama), dikim işlemi yapabiliriz. Üreticiler, genç fidelerin dikim yerlerini polietilen plastik kaplamanın üzerinde belirler. Devamında, bu kaplamalara delik açılır ve fideler dikilir. Fideleri, fidanlıkta oldukları derinlikte dikmek önemlidir.

Dikim mesafeleri söz konusu olduğunda, orta büyüklükteki çeşitler için yaygın olarak bitkiler arasında 0,4 ila 0,6 m mesafe, sıralar arasında ise 1,5 ila 2,2 m mesafe bırakılır. Bu şekilde hektar başına 5000-10000 bitki olur. (1 hektar = 10.000 metrekare). Mesafeler ve bitki sayısı kavun çeşidine, çevre koşullarına ve tabii ki daima piyasa talebine ve istenen kavun iriliğine bağlıdır. 

Alçak Tünel Altında Kavun Yetiştirme Teknikleri

Tropikal olmayan ülkelerde, ilkbaharda bile, don veya şiddetli yağmur tehlikesi vardır, çoğu üretici alçak tüneller ile genç bitkileri koruma altına alır. Dikimden hemen sonra, plastik veya demir destek çubukları ve beyaz plastik örtüler kullanarak 50 cm yüksekliğinde tüneller yapılır. Kısacası, istenen mikroklima koşulları oluşturmak ve genç fideleri zararlı etkenlerden korumak için alçak seralar yapılır (hava koşulları ve bazı zararlılar). Yaklaşık 20 – 30 gün sonra (hava şartlarına bağlı olarak), tozlaşmayı kolaylaştırmak için seraları yavaş yavaş açmaya başlarlar. 

Kavun Yetiştiriciliğinde Budama – Tartışmalı bir yöntem

Bazı kavun üreticileri, budama yapmayı tercih ederken, bazıları ise budama işleminin bitkinin gelişimini ve meyve verimini geciktirdiğini iddia ederler. Bitkilerini budayanlar, yetişim döneminin ilk aşamalarında, bitkilerin sadece 3-4 sürgünü olduğunda, ana sürgünün etrafında olan çoğu sürgünleri çıkarırlar. Budama işleminin, dişi çiçeklerin büyümesini arttırdığı ve bazı durumlarda olgunlaşmayı hızlandırdığı bildirilmiştir. Bazı üreticiler, yetişme dönemi boyunca, havalandırmayı olumsuz yönde etkileyen fazlalık yaprakları da çıkarmayı tercih ederler. Bu şekilde bitkileri, Külleme gibi aşırı nemden dolayı kaynaklanan hastalıklardan korurlar.  Ancak, bazı araştırmacılar ise kavun bitkisinden yaprak almanın daha az tatlı meyve verimi ile sonuçlandığını iddia ederler.

Kavunun Su İstekleri ve Kavun Yetiştiriciliğinde Sulama Sistemleri

Iowa State University’nin bir paylaşımına göre, kurak koşullarda kavunun su istekleri her 7-10 günde bir 25 mm – 50 mm su arasında değişmektedir. Tabii ki, su istekleri farklı hava ve toprak koşullarında tamamen farklı olabilir. Örneğin, yüksek nem oranı veya yağmurlu günler de sulama yapmak gerekmeyebilir. Öte yandan ise, çok sıcak ve kurak günlerde, günde bir defa sulama yapmak gerekebilir. 

Akdeniz ülkelerindeki birçok üretici, yetişme döneminin ilk aşamalarında her gün 10 dakika kavunlarını sulamayı tercih eder. Meyve olgunluğa yaklaştıkça sulama dakikası yarıya düşürülür. Son olarak, verilen su miktarı daha da azaltılır ve olgunluğun son aşamalarında neredeyse hiç sulama yapmazlar. Bu aşamada fazla su, düşük şeker içeriği nedeniyle meyvenin sulu ve tatsız olmasına neden olur. Ancak, olgunlaşma aşamasında sulama uygulamalarını azaltmak istemeyen birçok üreticide var. Bunu yapmalarının sebebi ise, bitkiler sulandıkça yeni meyve vermeye devam ederler. ABD’nin bazı eyaletlerinde, ticari kavun üreticileri haftada ortalama olarak 25 mm – 50 mm su vermektedir. Birçok üretici, yaprak hastalığı riskini en aza indirmek için, sabahın erken saatlerinde kavunlarını sulamayı tercih eder. 

Genel olarak, kavunların yüksek su istekleri vardır, ancak yaprakları ıslatmak hastalıklarla çelişkilidir. Genel olarak aşırı nem, Külleme gibi patojenlerin gelişmesini destekleyebilir. Öte yandan ise, su stresli bitkiler hastalıklara karşı daha hassas olurlar. En sık kullanılan sulama sistemi damlama sulama sistemidir. 

Kavun Yetiştiriciliğinde Tozlanma

Kavun çiçeklerinin ürettiği polen taneleri ağırdır ve dolayısıyla rüzgârla yeterince diğer çiçeklere aktarılamaz. Meyve tutumu, arıların ve diğer polinatör böceklerin aktivitelerine dayanır. Büyük ticari kavun çiftliklerinde, çiçekler açmadan önce hektar başına 2-3 güçlü arı kovanı yerleştirmek neredeyse zorunlu ve gerekli olur. Arılara zararlı olan böcek ilaçlarını kullanmaktan kaçınmalıyız. Bazı böcek  ilaçlarının kullanımı gerekli ise, yetiştiriciler bunları belirli saatlerde, örneğin akşam geç saatlerde uygulamayı tercih eder (yerel lisanslı bir tarım uzmanına danışın).

Kavun Yetiştiriciliğinde Gübreleme

Öncelikle, herhangi bir gübreleme veya toprak işleme yöntemi uygulamadan önce, alanınızın toprak durumunu kontrol etmek için altı aylık veya yıllık toprak analizi yapmayı dikkate almanız gerekir. İki alan aynı değildir, toprak ve doku analizi sonucunu ve tarlanızın mahsul yetiştirme geçmişini hesaba katmadan gübreleme yöntemleri hakkında kimse size tavsiyede bulunamaz. Bununla birlikte, çok sayıda çiftçinin uyguladığı en yaygın kavun gübreleme planları makalenin devamında belirtilmektedir. 

En sık kullanılan gübreleme yöntemine “fertigasyon” (gübreleme + sulama) denir. Çiftçiler damlama sulama sistemi ile suda çözünen gübre ile uygulama yaparlar. Bu şekilde, besin maddeleri aşamalı olarak verilir ve bitkinin besin maddelerinden yararlanabilmesi için uygun zamanda verilebilir. Gübreleme genellikle kavun fidelerinin dikiminden yaklaşık iki ila üç hafta sonra uygulanır. 

Pek çok çiftçi dikim öncesi gübreleme olarak, dikim işleminden bir hafta önce dikim sıralarına iyi yanmış gübre ile gübreleme yapar ve dikimden yaklaşık iki hafta sonra Ca(NO₃)₂ gübresi ile fertigasyon uygular. Bir sonraki sulamaya kadar, mikro element açısından zengin olan Azot-Fosfor-Potasyum 12-48-8 formda gübre ile gübreleme uygularlar. Çoğu durumda, mikro besinler bitkilerde dikimden dolayı kaynaklanan stres koşullarının üstesinden gelmelerini kolaylaştırır. Çiçeklenme döneminde bazı üreticiler, tartışmalı teknik olmasına rağmen, optimum tozlaşmayı sağlamak için kavunlara Kalsiyum gübreleri ile gübreleme uygular. Bazı çiftçiler ise, çiçeklenme aşamasında Potasyum Nitrat uygulamanın yararlı olduğunu bildirmiştirler. 

Bitkiler meyve tutumuna başladığında, bazı kavun çiftçileri, Azot-Fosfor-Potasyum 20-20-20 gübre ile gübreleme uygulamaya başlar. Meyvelerin ağırlığı normal ağırlığın ⅔ ‘üne ulaşıncaya kadar 20-20-20 şeklinde gübrelemeye devam ederler. Bu noktadan itibaren KNO3 uygulamaya başlarlar. Son olgunlaşma aşamasında, potasyum gübresi Κ₂S04 gübresi ile değişimi yapılır. Bu aşamada, bitkilerin büyük, iyi şekillendirilmiş meyve oluşturmaları için Potasyum’a daha fazla ihtiyaçları vardır. Kavun bitkilerinin genellikle Magnezyum eksikliğinden muzdarip olduğunu unutmayın. Bu durumda, çiftçiler Magnezyum Sülfat veya Magnezyum Oksit uygularlar.  

Ancak, bunlar genel gübreleme şemalarıdır, kendi araştırmanızı yapmadığınız sürece bu şemaları takip etmeniz tavsiye edilmez. Her alan farklıdır ve dolayısıyla farklı ihtiyaçları vardır. Herhangi bir gübreleme yöntemi uygulanmadan önce toprağın besin ve pH değerlerinin kontrol edilmesi hayati önem taşır. Bu konu hakkında lisanslı bir ziraat mühendisine danışmanız tavsiye edilir.

Kavun Hasadı ve Depolama

Çoğu kavun çeşidi dikim işleminden 78 ila 90 gün sonra olgunlaşır ve hasat edilmeye hazırdır. Hasat için hazır olduklarında, çoğu durumda, toprakla temas eden yüzeyinde sarı bir nokta olduğunu görürüz. Ayrıca, kabuğun rengindeki değişimleri, artan aromayı veya meyvenin saptan kolaylıkla koptuğunu fark edeceksinizdir. 

Farklı tozlaşma süresi nedeniyle, her kavun aynı anda olgunlaşmazlar. Dolayısıyla, aynı tarlada birden fazla hasat yapmak zorunda kalabiliriz. Kavunlar sadece elle toplanabilir. Kavunun sapını keserek hasat yaptığımızda, bu işleme özen göstermeliyiz. Hasattan sonra kavunlar çoğunlukla yıkanır ve soğuk derecelerde muhafaza edilir. 

Hektar Başına Kavun Verimi

Kavun üreticileri, hektar başına 15-50 ton kavun elde ettiklerini bildirmişlerdir. Iowa State University’nin bir paylaşımına göre, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki büyük ticari kavun tarlalarında, dönüm başına verimin 2,3 ila 6 ton arasında olduğu bildirilmiştir.

Tabii ki verim kavun çeşidine, büyüme mevsimi boyunca bitkilerin genel sağlığına, ekim mesafelerine ve çevresel koşullara bağlı olarak değişmektedir. Ticari kavun tarlalarında, bitki başına 2, hatta 3 tam boy kavun elde edebiliriz. 

Kavun Zararlıları ve Hastalıkları

Zararlılara ve hastalıklara karşı ilk önlem her zaman ekim nöbeti yapmaktır. İkincisi ise sadece sertifikalı ve hastalıksız tohum ve fide satın almaktır.

Zararlılar

Yaprak bitleri

Yaprak bitleri, yaprakların hücresel sıvılarını emerler ve bitkinin zayıflamasına neden olurlar. Yapraklarda kıvrılma ve büzülme başlar. Ayrıca, yaprak bitleri birçok virüs hastalıklarını bulaştırırlar. Bu konu ile ilgili yi bir yöntem, popülasyonlarını feromon tuzakları kullanarak sürekli gözlemlemektir. Kabul edilebilir limitin üzerinde ise, yerel lisanslı bir tarım uzmanına danışarak müdahale etmeniz tavsiye edilir. Elbette piyasada, her zaman İTU standartları altında kullanılması gereken ve yerel lisanslı bir tarım uzmanının denetiminde kullanılabilecek biyolojik ve kimyasal çözümler vardır. 

Kınkanatlı Böcekler

Kavun bitkilerini etkileyen 2 çeşit kınkanatlı böcek vardır ve şunlardır:

1)  Acalymma vittata ve

2)  Diabrotica undecimpunctata howardi.

ABD ve Güney Kanada’da çok sık görülen bir zararlıdır. Yetişkin böcekler yaprakları, çiçekleri ve kavun meyvesi ile beslenerek ciddi hasara neden olurlar. Bununla birlikte, bu böceklerin neden olduğu zararlar sadece beslenmeden kaynaklanan doku yaralanmaları değildir. Ayrıca Erwinia tracheiphila adında tehlikeli bir bakteri bulaştırırlar. Bu bakteri en tehlikeli olan kavun hastalıklarından birine neden olur. Kabakgillerde bakteriyel solgunluğa neden olur. Ayrıca, diğer önemli kavun ve kabak hastalığı olan kabak mozaik virüsüne de neden olur.

Pire böcekleri

Pire böcekleri (Epitrix spp.), birçok kabakgil çeşitlerinde sorunlara neden olan kahverengi-siyah renkli küçük böceklerdir. Yapraklarda, karakteristik “silahla vurulmuş” gibi bir görüntü yaratan küçük delikler açarlar. Ayrıca, birçok durumda bitkinin büyümesini olumsuz yönde etkilerler. Bu zararlı ile mücadele edilmezse, uzun süreli yaralanmalar bitki ölümüne yol açabilirler. 

Hastalıklar

Antraknoz

Antraknoz çoğunlukla yapraklarda ciddi hasara neden olan bir hastalıktır. Buna Colletotrichum lagenarium mantarı neden olur. Soğuk ve yağışlı hava, mantar sporlarını olumlu yönde etkiler. Kuru ve sıcak hava koşulları, hastalığın döngüsünü durdurur ve bu hastalık, hava koşulları uygun olduğunda tekrar devam eder. Belirtiler öncelikle yaşlı yapraklarda görülür ve kahverengi nekrotik lekelere oluşur. Bu hastalığın belirtileri sap, çiçek ve meyvelerde de olur. Antraknoz hastalığı uygun önlemler ile mücadele edilebilir. Bu önlemler yabancı ot mücadelesi, bitkiler arasında uygun mesafe ve optimum havalandırma için uygun budama yapmaktır. Uygun besin ve su seviyeleri bitkilere bağışıklık kazandırabilir. Kimyasal mücadele sadece büyük zararlara neden olacağı zaman ve her zaman yerel ve lisanslı tarım uzmanı yardımı ile yapılmalıdır. 

Alternaria yaprak yanıklığı

Alternaria yaprak yanıklığı , Alternaria cucumerina gibi fungus Alternaria türünün neden olduğu bir hastalıktır. Bu hastalık, yüksek nem seviyeleri ile birlikte yüksek sıcaklık oranında belirir. Yaşlı yaprakların üzerinde karakteristik noktalar hastalığın belirtileridir. Bu lekeler, hastalık ilerledikçe yapraklar üzerinde nekrotik lekeler haline gelir. Son aşamalarda ise, yaprak ölümü gerçekleşir. 

Külleme

Birçok farklı mantar türleri Külleme hastalığına neden olur. Ancak, Erysiphe cichoracacearum ve Podosphaera xanthii en yaygın olanları gibi görünmektedir. Yaprakların üzerinde beyaz leke bu hastalığın belirtisidir.  Külleme yaprak damarlarından geçerken, yapraklar kahverengileşme eğilimindedir ve sonunda ölürler. Hastalığın sağlıklı bitkilere bulaşmasını önlemek için, hastalıklı bir bitkide kullanılan aletlerimizi her zaman dezenfekte etmeliyiz. 

Verticillium solgunluğu

Verticillium solgunluğu, Verticillium dahliae mantarının neden olduğu bir hastalıktır. Patojen toprakta uzun yıllar yaşayabilir ve herhangi bir zamanda bitkilere bulaşabilir. Soğuk veya ılık hava hastalığın bulaşmasına yardımcı olur, bu da belirtilerin neden ilkbaharda oluştuklarını açıklar. Verticillium ile mücadele Antraknoz’daki gibi uygun önlemler ile başlar. Ayrıca, daha önce diğer hassas mahsullerin yetiştirildiği bölgelere kavun dikmekten de kaçınmalıyız

Hıyar Mozaik Virüsü

Hıyar mozaik virüsü (CMV), genellikle yaprak bitleri bu hastalığın bulaşmasına neden olurlar. Yapraklarda kıvrılma hastalığın bir belirtisidir. Çoğu zaman, yaprakların üzerinde karakteristik sarı mozaik görüntüsü oluşur. Sağlıklı bitkilerde belirtiler daha küçük yapraklar da olabilir. Çiçekler de etkilenebilir. Taçyaprakları yeşil ve biçimsiz olabilir. Mücadele yöntemi, alandaki yaprak biti popülasyonunun kontrol etmek, kullanılan aletleri dezenfekte etmek ve hastalıklı bitkileri imha etmek gibi önlemler içerir. 

Kavun yetiştirmekte deneyimli misiniz? Lütfen deneyiminizi, yöntemlerinizi, uygulamalarınızı ve taktiklerinizi  aşağıda bulunan boşluklar da paylaşın. Eklediğiniz tüm içerik kısa zamanda tarım uzmanlarımız tarafından incelenecektir. Onaylandıktan sonra Wikifarmer.com’a eklenecek ve dünyadaki binlerce yeni ve deneyimli çiftçiyi olumlu yönde etkileyecektir. 

Kavun Bitkisi Hakkında İlginç Bilgiler

Kavunun Sağlığa Faydaları

Kavun nasıl yetiştirilir kısaca

Ticari Olarak Açık Kavun Yetiştiriciliği- Kavun Yetiştirme Kılavuzu

ORTAKLARIMIZ

Sürdürülebilirlik ve insan refahına odaklanan ortak misyonumuzu yerine getirmek için küresel STK'lar, Üniversiteler ve diğer kuruluşlarla işbirliği yapıyoruz.